Antidepresan İlaç Kullanımı

Toplumda psikiyatrik ilaçlara “uyuşturucu” gözü ile bakma, stres yaratan hayatın gerçek sorunlarına karşı ilacın yararlı olmayacağı düşüncesi pek çok hastanın ilaçtan kaçınmasına yol açmaktadır. Diğer taraftan arkadaşının tavsiyesi ile ilaca başlayan ve uzun sürelerle kimseye danışmadan kontrolsüzce kendi kendine ilaç tedavisini sürdürenlere de rastlıyoruz.
Antidepresif etki gösteren ilaçlar uyuşturucu sınıfında yer alan ilaçlar değildir. Kullanıldığı süre içinde ilaca karşı tolerans gelişmez ve bağımlılık oluşmaz. Antidepresanlar; depresyonun temel belirtisi olan, süreklilik gösteren ve aşırı düzeydeki “çökkün duygulanım” dediğimiz kendini kötü hissetme, mutsuz, karamsar hüzünlü hissetme duygusunu düzeltir. Uykusuzluk, kaygı, iştahsızlık, odaklanamama gibi diğer temel belirtilerinde iyileşmesini sağlar.
Depresyon, isteksizlik, enerji kaybı, konsantre olamama gibi belirtilerle kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesine engel olur. İşinde verimli ve başarılı olamaz. Yakın çevresi ile ilişkilerini eskisi gibi olumlu yürütemez. Bu durum depresyonun daha da derinleşmesine neden olur. Antidepresanlar bu kısır döngünün kırılmasını sağlar. Daha enerjik, istekli ve odaklanabilir olduğunda onu üzen ve depresyona girmesini tetikleyen sorunların da üstüne giderek onları çözümleyebilir.
Antidepresan ilaç kullanmadan sadece psikoterapi ile tedavi edilebilen “depresyonlar” oldukça hafif düzeyde yakınmalarda seyreden, kişiler arası ilişkilerdeki krizler ve sorunlarla ilgili olan depresyonlardır.
Kişinin günlerin üçte ikisinde kendisini mutsuz ve karamsar hissettiği, uyku ritminin bozulduğu, işe ve çalışmaya konsantrasyonun bozulduğu, sinirlilik ve alınganlığın arttığı için aile içinde ya da iş ortamında ilişkilerin bozulduğu “orta düzey” depresyon veya suçluluk duyguları, isteksizlik, enerji kaybı, ağır uykusuzluk, aşırı iştahsızlığın görüldüğü “ağır düzey” depresyonlarda ilaç tedavisi gereklidir. Beraberinde psikoterapi de sürdürülmelidir.
Antidepresan ilaç tedavisini 6 ay ila 1 sene arasında sürdürmek genel prensiptir. Tekrarlayan vakalarda ya da dirençli vakalarda tedavi daha uzun sürdürülür.
Günümüzde antidepresan ilaçların pek çok hastaya aile hekimi, dahiliye uzmanı, nöroloji, fizik tedavi uzmanlarınca hastada gözlemledikleri depresyon ve başka nevrotik yakınmalar nedeniyle önerildiklerini ve hastaların bu tedavilerden yararlandıklarını görüyoruz. Ancak antidepresan ilaçların bazı hastalarda aşırı kilo alma, istenmeyen cinsel yan etkiler yanı sıra aşırı alış veriş yapma, aşırı konuşma ve aşırı enerjik olma şeklinde “hipomanik” yan etkiler de gösterebilir. Bu nedenle hastanın klinisyen hekimin yakın ve düzenli kontrolünde olması gereklidir.
Uzman Doktor
Mehmet Hancıoğlu
Psikiyatri