Cumhuriyetin ilk Jinekoloğu
Başarılı bir öğrenci ve sporcu olan Pakize, ailesinin tüm itirazlarına rağmen doktorluk mesleğini seçmeye kararlıdır. Babasını, bu ağır yükün ve sorumluluğun altından kalkabileceğine ikna eden genç Pakize Darül Fünun’da Fizik ve Kimya Bilimleri okumaya başlar. Hariciye ve histolojide amatörlük yılını geçirir; diğer yandan yurt dışından gelen öğrenciler ile ilgilendiği görevler alır. Tıbbiyenin gözdesidir. Atatürk'ün kız tıp öğrencilerinin köyleri görmesini istemesi üzerine geliştirilen proje kapsamında üç hafta Anadolu’da çalışır; kadınları bilinçlendirmeye gayret eder. Eğitimi esnasında okul temsilcisi olarak Yıldız Sarayı’nda Uluslararası Kadın Kongresi’nde yabancı kadın delegelere ülkenin yaşadığı gelişimi ve devrimleri anlatır.
1932’de mezun olduğunda, Haseki Kadın Hastalıkları Kliniği’nin başındaki, “Üniversite Reformu” çerçevesinde Alman Nazi rejiminden kaçan pek çok bilim insanından biri olan Profesör Doktor Wilhelm Liepmann’ın yanında, üniversitedeki ilk kadın asistan olarak çalışmaya başlar.
1935’te Afgan Kralı’nın yeğeni Fettah Tarzi ile evlenerek pek çok Avrupa şehrinde bulunur; hatta Roma’da diploma denkliği alıp üniversitede çalışır. Üç çocuğundan ilki, kızı Fatma doğunca İstanbul’a dönerler. Yardımcı doçent olarak üniversitede çalışsa da doçentlik sınavı başarılı olmasına rağmen kabul edilmeyince istifa ederek Türkiye’nin ilk özel kadın doğum kliniğini Şişli’de açar. İsviçre’den getirilen, bir kuvöz de dahil pek çok teknolojik araç gereçle donatılan klinik, seçkin kişilere hizmet veren saygın bir kuruluş haline gelir.
Öte yandan toplumsal kıymeti bununla da sınırlı değildir; Doktor Pakize İ. Tarzi İstanbul Soroptimis Kulübü’nü kurar, burada kadınlara okuma-yazma ve el işi dersleri verilmektedir. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin de kurucularındandır. Japonya’daki Jinekoloji Kongresi’nde ülkemizi temsil eder. Boğazı yüzerek geçen ilk kadın unvanının da sahibidir.
29 Temmuz 1949’da kurduğu kliniği, KBB, Göz Hastalıkları, Genel Cerrahi, Plastik ve Rekonstriktif Cerrahi, Üroloji, Tüp Bebek gibi pek çok diğer dalda da hizmet vermeye başlayarak başarıyla gelişir. Modern Türk kadını fikrinin oluşmasında ve tanınmasında büyük paya sahip Cumhuriyet kadınlarından Doktor Pakize İ. Tarzi, hekimlik yaşamındaki başarısı ve ilk Türk kadın jinekolog unvanı ile tarihe adını yazmış, 10 Ekim 2004 yılında aramızdan ayrılmıştır.