Gastritler

Mide mukozasının üzerinde jel kıvamda şeffaf mukus tabakası vardır. Bu tabaka mide mukozasını korur. Mukus dışında mukozal bariyer dediğimiz başka faktörlerde mevcuttur. Yediğimiz gıdalar, içecekler, aldığımız ilaçlar ve istemeden yanlışlıkla alınan zararlı maddeler mide mukozasına zarar verir. Sonuçta mukoza da iltihabi bir reaksiyon oluşur. Bu olay sonrası mukozada kızarıklık, ödem, kanama, ülserasyonlar veya ülserler ve uzun sürede polip olarak tanımladığımız lezyonlar oluşur. Mide iç yüzeyinde oluşan bu durum gastrit olarak tanımlanır. Hastalar genellikle mide de yanma, ağrı, şişkinlik, gaz, hazımsızlık, bulantı, kusma, geğirme, tokluk hissi şikayeti ile gelirler. Ancak bu şikayetler safra kesesi, pankreas ve bağırsak hastalıklarında da görülür. Hastanın öyküsü, şikayetlerin süresi, yemekle ilişkisi önemlidir.
Gastritler, akut ve kronik (yüzeyel ve atrofik) olarak iki grupta incelenebilir. Akut gastritler tedavi sonrası iyileşir ve takip gerektirmez, kronik gastritler ise takip edilmelidir. Bu bilgiler ışığında gastrit tanısı endoskopik ve patolojik tetkikler sonucu konulmakta ve tedavi planlanmaktadır. Patolojik inceleme sonucunda; Gastritin yüzeyel veya kronik (aktif veya atrofik) olup olmadığı, H. Pilorinin pozitif ya da negatifliği, hiperplazi, metaplazi, displazi gibi takibi gerektiren durumların olup olmadığı saptanabilir. Hastanın uzun süreli takibi veya aile taramasını gerektiren durumlar patolojik inceleme sonucu belirlenebilir. Etkin bir tedavinin olabilmesi için birincil koşul; Doğru tanı ve uygun ilaç seçimi ve yeterli tedavi süresidir.
Kronik kansızlık şikayeti ile gelen her hastada kronik gastrit olabileceği düşünülmeli ve gerekli tetkiklerin yapılması planlanmalıdır. Gastrit, ülser ve mide kanserinin tanısında ve tedavisinin belirlenmesinde endoskopik işlem mutlak ve en geçerli yöntemdir.
Sonuç olarak gastrit tanısı endoskopik işlem ve patolojik inceleme sonucu konulur. Gastrit tanısı ve tedavisini doğru yapabilmek için mutlaka endoskopik işlem gereklidir. Aldığımız gıdaların sindirilebilmesi için enzimler salınmaktadır. Gıdalar ile aldığımız proteinlerin midede sindirim işlemi pepsinojen denen enzimle baslar. Bu enzimin aktif hale gelmesi için mide asidi (HCL) gereklidir. Mide sıvısının PH’ı alınan gıdalar ve açlık tokluk durumuna göre otomatik olarak ayarlanır. Asit pompası olarak isimlendirdiğimiz bu mekanizmalara etki eden ilaçlar (PPI) tedavide bir çığır açmıştır.
Gastrit Yapan Nedenler
• Mide asit artışına neden olan durumlar (stres, sigara, alkol alımı, genetik durum vb.)
• Helikobakter Pilori (H. Pilori) isimli bakteri
• İlaçlar (aspirin, romatizmal ilaçlar (NSAI), kemoterapide kullanılan ilaçlar vb.)
• Toksinler (bozulmuş besinlerin alımı sonucu, yanlışlıkla içilen kimyasallar vb.)
• Enfeksiyon etkenleri (virüsler, bakteriler, parazitler, mantarlar)
• Radyoterapi anında alınan radyasyon
• Otoimmün olarak isimlendirilen durumlar (atrofik gastrit, pernisiyöz anemi vb.)