Gribe Karşı Bol Sıvı Tüketin

Kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Yetim, vücudumuzun su dengesinin enfeksiyonlara karşı direncimizde önemli rol oynadığını söyledi. Vücudu enfeksiyonlardan koruyacak burun, geniz akıntısı, balgam gibi salgıların atılabilmesi için sıvı tüketiminin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Yetim, “Hastalandığımızda da kandaki toksinlerin ter, böbrek yoluyla atılabilmesi için bol sıvı alınması gerekir. Hem enfeksiyonlardan korunmada hem de enfeksiyona yakalandığımızda tedavi için başta su olmak üzere günde en az 2 litre sıvı tüketmek gerekir” dedi.
Neden “Bol Sıvı Tüketin” Diyoruz?
Soğuk algınlığı, grip şikayetiyle doktora başvuranların sayısı ciddi şekilde artış gösterirken, Uzm. Dr. Yetim, hastalara sürekli söyledikleri “bol sıvı tüketin” önerilerinin hastalıktan korunmada, tedavideki yeri ve önemini açıkladı. Uzm. Dr. Yetim şunları söyledi:
“Mevsim grip mevsimi, her tarafta virüsler, mikroplar var. Toplu yaşanan yerlerde, okullarda, taşıtlarda, alışveriş merkezlerinde bu mikroplarla karşılaşmamak imkansız. Bu mikroplar vücudumuza giriyor. Girdiği zaman da bunlar birer hastalık ajanı olarak fırsat bekliyorlar. Vücudumuzun direnci de bir şekilde düşecek olursa bunlar hücrenin içerisine girip hızla çoğalıp hastalığı meydana getiriyorlar. Vücudumuzda yeteri kadar su olmazsa mikropların işi daha da kolaylaşıyor. Bilindiği gibi vücudumuzda birçok salgı var ve bu mevsimde artıyorlar. Aslında bu salgılar vücudun enfeksiyondan korunma mekanizmasıdır. Onlar dışarı atılmaya çalışılıyor, balgam, burun akıntısı, geniz akıntısı şeklinde. Ama vücudumuzda yeteri kadar sıvı olmazsa bu salgılar yeteri kadar olmaz, akıcı olmaz, koyu olur, koyu salgıları da dışarıya atmak daha zor olur. Burada enfeksiyonlardan korunma açısından su ve sıvı tüketiminin önemi ortaya çıkıyor. Hastalandığımızda da iyileşebilmek için su ve sıvı tüketimi önemli. Özellikle ağrı, sızı, halsizlikten bir an önce kurtulması için o mikropların ürediği sırada meydana getirdiği, kana karışan toksinlerin vücuttan bir an önce atılması gerekmektedir. Bu toksinler de ter yoluyla atılır, böbrek, bağırsaklar yoluyla atılır. Hem enfeksiyonlardan korunma açısından hem de enfeksiyona yakalandığımızda tedavi açısından bol su, bol sıvı almalıyız. Günde en az iki litre.”
Öte yandan Uzm. Dr. Necdet Yetim, enfeksiyonlar sırasında vücudun su dengesinin bozulması halinde ağız kuruluğu, hararet hissi, kabızlık, cilt kuruluğu, halsizlik, tansiyon düşmesi gibi olumsuzluklar yaşanabileceğine de dikkat çekti.