Kansere Karşı Mücadele

Kansere Karşı Mücadelede Yaşam Tarzı Değişiklikleri Etkili Olabilir Mi?
Günümüzde, insanlığın kansere karşı mücadelesinde çok önemli ilerlemeler olduğunu görmekteyiz. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren genom projesinin getirdikleriyle kanser hakkındaki bilgilerimiz artmakta diğer yandan bu bilgilerin yansımasıyla yeni teşhis ve tedavi yöntemleri günlük hayatımıza girmektedir. Gelişen süreçte kansere yol açan nedenler daha iyi tanınmakta ve kanserden korunma amacıyla yapabileceklerimiz daha belirginleşmektedir. Kansere karsı nasıl mücadele edeceğimizi öğrenirken bu konuda toplumsal ve bireysel çabaların ciddi bir şekilde sonuç verdiğini de görmekteyiz. Dünyada milyonlarca kişi kanseri yenmiş olarak yeni yaşamlarına yol almaktadır. Kanser hastalığı artık diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıklar olarak kontrol altına alınabilecek hastalıklar grubuna girmek üzeredir. Bu hastalıklara karşı bireysel farkındalık çabaları yanı sıra ulusal ve uluslararası düzeyde tedbirler alınmaya çalışılmakta, ülkelerin sağlık politikalarının yeni bilgiler ışığında bu konuda yeniden düzenlenmesine çalışılmaktadır.
Kanserin oluşma nedenleri içinde kalıtsallık, yaklaşık yüzde 10’luk bir yüzdeyi oluştururken, çevresel faktörlerin yanı sıra, tütün, alkol kullanımı, enfeksiyon ajanları ve yaşam tarzı gibi faktörler kansere yol açan nedenler olarak önemli bir yüzdeyi oluşturmaktadır. Bu bilgi, bizi bu faktörlerden uzak durma ya da korunma ile bu etmenlere bağlı kanseri önleyebileceğimiz gerçeğine götürmektedir. Yaşam tarzı; kanser ve diyabet - tansiyon yüksekliği gibi kronik hastalıklarda gerek nedensel olarak hastalığın ortaya çıkısında ve gerekse hastalığın geriletilmesinde ya da yeniden oluşmasının engellenmesinde önemli bir faktör olarak yer tutmaktadır. Nasıl yaşadığımız, nasıl beslendiğimiz, hangi ortamlarda nasıl çalıştığımız, stresimizi nasıl kontrol ettiğimiz, düzenli egzersiz yapıp yapmadığımız, uykumuzun düzenli olup olmadığı, kansere ve diğer kronik hastalıklara yol açan nedenlerle, vücudumuzun bağışıklık sistemimizin yaptığı mücadeleyi etkilemektedir. Kanser ve yaşam tarzı faktörleri arasında bağlantı olduğu düşüncesi, bugün üzerinde çok konuşulan -tartışılan bir konudur. Yasam tarzı seçimlerinin sağlığımızı etkilediğini bilmekle hem kanserden korunmada, hem kanser hastalığına karşı mücadelemizde hem de hastalığın yeniden oluşmasının engellenmesinde yeni çözümler bulma yolunu açabiliriz. Bu görüş açısı günümüzde tıbbi tedavilere ek olarak tanımlanan “tamamlayıcı tıp” kavramını oluşturmaktadır.
Davranışlarımızı, Seçimlerimizi, Kanserin Önlenmesi, İyileşmeyi Sağlama ve Yaşamı Uzatmaya Yönelik Olarak Nasıl Değiştirebiliriz?
Öncelikle kanser hastalığına ve kendimize bakış açısının değişmesi, birçok şeyi değiştirebileceğimize olan inançla, öz değerlerimize güvenin geliştirilmesi, sosyal çevremizin sevgiyle genişletilmesi, stresle mücadele yöntemlerinin öğrenilmesi, uyku, istirahat ve biyolojik ritmimizin düzenlenmesi, hareket, egzersiz ve beslenme ile vücut ağırlığının düzenlenmesi, alkol, tütün gibi maddelerden uzak durmanın yanı sıra çevremizdeki kanserojenik faktörlerden sakınmaya çalışma gayreti bu konuda yapılabilecek etkili çok şey olduğunu bize göstermektedir. Yaşamda her aşamada seçimler yapmaktayız. Bu seçimlerimizde yapacağımız akılcı tercihlerle, bir yandan yaşam kalitemizi yükseltir, bağışıklık sistemimizi güçlendirebilir, yalnız bedensel olarak değil, akıl ve ruh sağlığı açısından da daha iyi, sağlıklı bir yaşam tarzı sağlayabiliriz, kansere yakalanma riskini azaltabilir, hastalıkları kontrol altına alabiliriz. Kansere karşı mücadelede sağlık organizasyonlarının bir yandan tıbbi tedavi hizmeti sunarken diğer yandan bu hizmete ek olarak hastaları desteklemek, verilen tedaviyi tamamlamak açısından beslenme, psikolojik danışma, egzersiz, yoga, müzik, resim ve benzeri sanatsal çabalarda yer aldıklarını görmekteyiz. Bu konuda birçok gönüllü organizasyon da bu çabalara destek olmaktadır. Tüm bunlar kansere karşı mücadelede bireyin yanında yer almayı, ona destek vermeyi hedeflemektedir.
Bizlerin de yapacağı birçok şey var. Kansere yakalanmamak için kansere yol açan risk faktörlerini bilmek, bu faktörleri gündelik yaşamamızda ayırt etmek, tercihlerimizle doğru olanı seçmek konusundaki çabalarımız, çevremizde bu konudaki gönüllü çabalara destek vermemiz, bize daha sağlıklı bir çevre, daha sağlıklı bir yaşam sunacaktır.
Referans-Anti kanser yaşam biçimi; Lorenzo Cohen, Alison Jeffreries Türkçesi Anıl Birer, THE KITAP, 2019