Prostat Tedavisi

“Prostat Kontrolü, Arabanın Yağını Kontrol Etmek Kadar Kolaydır.”
Tıbbın ve teknolojinin gelişmesi ile özellikle kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin azalmasını takiben insan ömrü uzamış ve dolayısıyla daha ileri yaslarda karşılaştığımız kanser vakaları daha çok görülür olmuştur. Ayrıca, özellikle endüstriyel beslenmenin yoğun olduğu toplumlarda prostat kanseri gibi hastalıklar öne çıkmaktadır.
Prostat kanseri için en önemli risk faktörleri, artan yaş ve genetiktir. 40 yasın altında çok nadir gördüğümüz prostat kanserinin ortaya çıkma olasılığı 50 yaşından sonra hızla artmaktadır. Bu nedenle biz her erkeği 45 yaşından sonra mutlaka yılda bir kez prostat kontrolüne çağırmaktayız. Eğer baba, amca, dayı gibi birinci derece akrabalarda prostat kanseri varsa, genetik yatkınlık nedeniyle bu yaşı 40’a çekmekteyiz.
“Prostat Kanserinin Ortaya Çıkma Olasılığı 50 Yaşından Sonra Hızla Artmaktadır.”
Prostat kanseri çoğunlukla yavaş gelişen ve prostat içerisine sınırlı olduğu evrelerde kişiye herhangi bir şikâyet hissettirmeyen sinsi bir hastalıktır. İşte hastanın tedaviden tam fayda göreceği evre de bu dönemdir. Prostatın sınırlarını aşmış hastalıklar kendisini şikâyetler ile belli ederken modern çağın tedavi yöntemleri ile tedavi edilemez aşamalara ulaşmış olma ihtimalleri de çok artmıştır.
İşte eşini seven kadına bu konuda büyük görev düşmektedir. Herhangi bir şikâyeti olmayan ancak 45 yaşına gelmiş kocalarını, erkeklerin baş düşmanı olan prostat kanserinden korumak ve kurtarmak için onları prostat kontrolüne yönlendirmeleri eşleri ile sağlıklı, uzun bir ömür geçirmelerini sağlayacaktır.
Erkekler prostat kontrolünde çekingen davranırlar. Bunun sebebi prostat muayenesini rahatsız edici bulmaları ve ayrıca olası bir hastalığın ortaya konacağından kaygılanmalarıdır. Ancak bu durumu görmezden gelmeye çalışmak başını kuma gömmekten başka bir şey değildir. Ve bu tür kaçak yaklaşım ile sadece “tüh, vah, keşke” gibi pişmanlık nidalarını arttırmaktan öteye gidemeyiz. Zaten ülkemizdeki sağlık sorunlarının en önemlisi de doktora geç gidilmesidir. Bugün için prostat kanseri önlenebilir hastalıklar arasında değildir ama erken tanı ile bu kanseri %100 tedavi edilebilmekteyiz.
Yıllık rahim ve meme kontrollerini yaptıran kadınlarımız erken tanı ve tedavi farkındalığı konusunda erkeklere göre çok daha öndedir. Arabalarının servis kontrollerini aksatmayan ancak kendi sağlıkları konusunda bu kadar duyarlı olmayan kocalarını prostat kontrolüne yönlendirmeleri sayesinde birlikte yaşlanma keyfini yaşayacak ve yaşatacaklardır.
“Kocasını Seven Kadınlar, Eşlerini Özellikle 45 Yaşından Sonra Prostat Muayenesine Götürsün."
Ailede prostat kanseri varsa, bunu 40 yaşa çekmek gerekir. Eğer eşinizi seviyorsanız ve sizinle uzun bir ömür yaşamasını istiyorsanız lütfen yılda bir kez üroloji muayenesine yönlendirin ve kesinlikle başını kuma gömmesine izin vermeyin. Birçok erkeğin hayatının eşlerinin onları bize getirmesi sayesinde kurtulduğunu söyleyebilirim.