Üreme Tıbbında Yeni Umut

Tüp Bebek Tedavisinde Yeni Bir Umut Mu?
Uzun yıllardır ortopedi ve plastik cerrahi alanlarında uygulanmakta olan PRP yöntemi, bir süredir jinekoloji ve takiben üreme tıbbı alanında da kullanılmaya başlandı. Özellikle rahim duvarı ince olanlarda, tüp bebek tedavisinde tekrarlayan başarısızlıklarda, yumurta sayısı azalmış veya erken menopoz riski olanlarda da, kısacası yumurtalık ve rahim gençleştirme için uygulanması gündeme gelmiştir.
PRP Nasıl Uygulanır?
PRP, koldan alınan kan örneğinin özel bir steril kit yardımıyla işlemden geçirilerek kanın trombosit ve büyüme faktörlerinden zengin kısmının ayrıştırılması işlemi olarak özetlenebilir. Elde edilen plazma uygulandığı alanda doku tamirine, yenilenmeye ve ‘rejuvenasyon’a yani bir nevi gençleşmeye neden olmaktadır. Elde edilen plazma hedef dokuya iğne yardımıyla verilir. Rahim duvarına verilmesi kolaydır. Ağrısızdır. Ancak yumurtalıklara PRP uygulanması aynı yumurta toplama işleminde olduğu gibi hafif bir anestezi gerektirecektir.
PRP Gerçekten İşe Yarıyor Mu?
Tüp bebek alanında PRP yönteminin rahim zarı ince olan kişilerde yararlı olduğunu gösteren yayınlar mevcuttur. Ancak yumurtalıklara uygulamaya başlanması çok daha yeni olan PRP’nin yumurtalık gençleştirilmesi için tüm etkileri henüz tam olarak kanıtlanmamıştır. Bu konuda halen devam eden birçok araştırma dikkatle izlenmektedir. Modern tıpta bir tedavi yönteminin klinik başarısı ispatlanmadan kullanılmaya başlanması tercih edilmez. Yeterince sayıda bilimsel araştırma yapılmalı, bu araştırmalar yeteri kadar kişiyi tarafsız olarak ve rastgele örnekleme ile incelemeli, yararının riskinden az olduğu tespit edilmeli vs. özellikle girişim gerektiren tedavi uygulamaları konusunda daha da dikkatli olunmalı. Bu açıdan bakıldığında PRP ile ‘YUMURTALIK GENÇLEŞTIRİLMESİ’nin, ‘kanıta dayalı’ tıp perspektifinde, ‘iyi klinik uygulamalar’ sınıfında yer alması için zamana ve daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
PRP Tüp Bebek Alanında Neden Bu Kadar Popüler Oldu?
Kadın doğurganlık çağı 30’lu yaşlardan sonra düşüşe geçmektedir. Oysa kadınlar giderek daha ileri yaşlarda evlenmekte ve çocuk sahibi olmaya karar vermektedir. Yumurta ve embriyo kalitesi ve dolayısıyla gebelik oranı yasla birlikte azalmakta, ‘YUMURTALIK YAŞLANMASI’ kavramı eğitim veya kariyer gibi nedenlerle anne olmayı geciktiren kadınlar için dezavantaj haline gelmektedir. Kadın yumurtalık rezervinin asla artırılamayacağı görüşü son yıllarda yumurtalık dokusunda üreme serisi kök hücre varlığının (germ-line stem cell) tespit edilmesiyle değişmeye başlamıştır. Acaba bu kök hücreler yumurta geliştirmek için ikna edilebilir mi?
Erken Menopoz Önlenebilir Mi? Kemoterapi veya Başka Bir Nedenle Zarar Görmüş Yumurtalıklar Gençleştirilebilir veya Canlandırılabilir Mi?
Teorik olarak ve bazı araştırmalarda yumurtalık dokusunda ve rahim duvarında PRP uygulamasının bu etkiyi oluşturduğu gösterilmiştir. PRP’nin içeriğinde birçok sitokin (platelet derivate growth factor (PDGFs), transforming growth factor-beta (TGF-), vessel endothelial growth factor (VEGF), epidermal growth factor (EGF), fibroblast growth factor (FGF), e insulin growth factor (IGF)) tespit edilmiştir.
Hormonal durumun iyileştiği ve iyi kalitede yumurta - embriyo elde edilen olgular bildirilmiştir. Ancak bu bildirilen olguların kesin olarak PRP nedeniyle mi gebe kalabildiği kanıtlanmalıdır. Bunun için de zamana ve daha çok vaka sayılı iyi dizayn edilmiş bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Rejuvenasyon, yani gençleştirme, ilk çağlardan beri insanlığın ve tıbbın umudu olmuştur. Lokman hekimin kayıp reçetesi herkesin ilgisine mazhar olmuştur. Üreme tıbbı alanında da gerçekten işe yarayıp yaramadığı, yarıyorsa fayda görebilecek grupların belirlenmesi ile giderek daha sık uygulanan PRP’nin gençleştirme ve kadın doğurganlığını daha uzun süre canlı tutma hayallerini gerçekleştirebileceğini umut ediyoruz.