
Tiroit Kanseri
Tiroit bezinde genellikle ağrısız bir şişlik, yumru şeklindeki oluşum, %5 olasılıkla kanser olabilir. Bu sırada tiroit bezinin işlevi genellikle normaldir. Tiroit bezindeki kanserlerin %80-85’ini Papiller ve Folliküler (differansiye, genellikle iyi seyirli) kanserler oluştururlar. Daha az rastlanan Medüller tipteki kanserde ailevi geçiş görülebilir. Anaplastik kanser ise çok hızlı ilerler. Vücudun başka yörelerindeki kanserler tiroit bezine metastaz yapabilirler.
Hastaların çoğunda önemli bir yakınma yoktur. Muayene sırasında tiroit bezinde genellikle yumru tarzında (nodül) bir şişlik bulunur. Bunu hasta veya yakınları da fark edebilirler. Bazen boynun ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, magnetik rezenans gibi bir yöntemle başka amaçla incelenmesi dolayısıyla tiroit bezinde yumru (nodül) veya yumrular (nodüller) görülebilir. Muayenede elle saptanamayan, görüntüleme yöntemleri ile tesadüfen fark edilen, çapı 1 cm’den küçük nodüllere çok sık rastlanır. Bunların çoğunluğu kanser değildir. Bu durumlarda endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir.
Tiroit kanseri oluşumunda etkinliği belirlenmiş bazı risk faktörleri vardır. Bu faktörler;
• Özellikle çocukluk döneminde baş-boyuna ışın tedavisi uygulanması (Radyoterapi) veya yaygın iyonize radyasyona maruz kalınması (nükleer kaza, atom bombası)
• Genetik yatkınlık. Özellikle anne, baba, kardeş gibi yakınlarda medüller tipte tiroit kanseri saptanmış olması
• Çocukluk döneminde, erkeklerde nodüler yapıların kanser olma olasılığının erişkinlere ve kadınlara nazaran biraz daha fazla olması olasılığı
Tüm tiroit kanserlerinde erken tanı ve tedavi çok gerekli ve önemlidir. Tedavinin en önemli kısmı, cerrahi girişimdir. Gerekirse radyoaktif iyot tedavisi verilerek, cerrahi sonrası kalmış olma olasılığı bulunan dokunun ve kanser hücrelerinin tahribi sağlanır. Böylece hastada kanser hücresi yanında tiroit glandı da kalmamış, yani hasta hipotiroid olmuştur. Ömür boyu yeterli dozda tiroit hormonu alması gerekir. Tiroit kanserlerinin büyük çoğunluğu, Tiroidi Stimule Eden Hormon (TSH)’dan etkilendiği kabul edildiğinden verilecek tiroit hormonunun dozu TSH baskılanacak şekilde yüksek tutulur. Önceleri 6 ayda bir, daha sonra yıllık kontrollerle hasta, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından izlenir. %80-85’lik grubu oluşturan papiller ve foliküler (differansiye) tiroit kanserli hastaların %85’i tam bir iyilik kazanır, hayatlarını normal sürdürürler. %10-15’inde nüksler ve alevlenmeler görülebilir, bu durumda gerekli tedavileri yapılır.