Anevrizmalar - Kalp Damar Cerrahisi - Tıbbi Birimlerimiz - Kent Sağlık Grubu | Güvendiğiniz Hastane
Bu içeriği ortalama 7 dakikada okuyabilirsiniz.

Anevrizmalar

Aort, tıpkı ana su borusu gibi vücuda kan akışını sağlayan ana damardır. Vücudun en büyük damarı aort üzerinde hiç belirti vermeden oluşan kesecikler ve damar genişlemesi nedeniyle oluşan aort anevrizması, tıpkı patlamaya hazır bir bomba gibi yaşam üzerinde tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle tanı ve tedavi yöntemleri, hayati öneme sahiptir.

 

Aort, vücuda kanı dağıtan ana atardamardır. “Aort” dediğimiz damar, kalpten çıktıktan sonra vücuda dağılan kanı pompalayan ana atardamardır. Aortun çapı, kalpten çıktığı bölümde yaklaşık 2,5 cm’dir. Vücutta bu kadar geniş çapa sahip başka bir damar yoktur. Damarın genişleme miktarına paralel olarak anevrizma riski de artmaktadır.

 

Vücudumuza giden bütün kanı, aort vermektedir. Bu açıdan da vücuda giden ana boru gibidir. Kanın tüm vücuttaki devri, yaklaşık 1 dakika sürmektedir. Aortta oluşan bir problem, insan için hayati öneme sahiptir. Aorttaki kan akışındaki durma, tüm vücudun kan akışını durdurabileceği gibi; herhangi bir şekilde aortun bir bölümünde çatlama veya kan sızması oluştuğunda kanın dakikalar içerisinde vücuttan boşalmasına ve aşırı kan kaybı nedeniyle insanın hayatını kaybetmesine yol açabilmektedir.

 

kent sağlık grubu kalp damar cerrahisi KVC

 

Anevrizma Nedir?

Anevrizma, bir atardamarın duvarındaki anormal balonlaşmadır. Atardamarlar oksijenli kanı kalpten vücudun diğer kısımlarına taşıyan damarlardır. Yeteri kadar genişleyen bir anevrizma vücutta genellikle ölümcül olan kanamalara neden olacak şekilde patlayabilmektedir. Aort, kalbin sol ventrikülünden gelir ve göğüs ve karın boşluğu boyunca ilerler. Aortun göğüs boşluğu kısmındaki bölümünde oluşan anevrizmalar, “torasik anevrizmalar” olarak adlandırılırlar. Aortun karın boşluğu kısmındaki bölümünde oluşanlar ise, “abdominal anevrizmalar” olarak adlandırılırlar. Anevrizmalar; beyin, kalp, boyun, dalak, diz arkası ve vücudun diğer bölümlerindeki damarlarda da oluşabilmektedir. Eğer beyindeki bir anevrizma patlarsa inmeye neden olabilmektedir.

 

Anevrizma Taraması Neden Önemlidir?

Her yıl yaklaşık 15.000 insan rüptüre (patlamış) anevrizma nedeni ile ölmektedir. Rüptüre anevrizmalar, 50 yaşın üzerindeki erkeklerde 10. sıklıkta ölüm nedenidir. Rüptüre anevrizmaların çoğu erken tanı ve medikal tedavi ile önlenebilmektedir. Çünkü anevrizmalar herhangi bir bulgu vermeden önce gelişip büyüyebilirler. Bu yüzden yüksek riskli kişilerde anevrizma taraması yapmak önemlidir. Tanı konulduğu anda anevrizmalar genellikle ilaç veya cerrahi ile başarılı olarak tedavi edilebilirler. Aort anevrizması tanısı konduğunda doktorlar kalp hızını ve kan basıncını azaltacak ilaçlar vermekteler, bu da patlama riskini azaltmaktadır. Geniş aort anevrizması tanısı konulduğunda, genellikle aortun hastalıklı kısmının replase edilmesi şeklindeki cerrahi ile tedavi edilebilmektedir. Sonuçlar, genellikle iyidir.

 

Anevrizmanın Nedenleri Nedir?

• Ateroskleroz (atardamarların içindeki kalınlaşma ve daralma) nedeniyle oluşabilmektedir. Ateroskleroz geliştikçe atardamar duvarları kalınlaşır, hasarlanır ve normal iç yüzeylerini kaybeder. Atardamarın bu hasarlanmış kısmı içindeki kanın basıncıyla gerilebilmekte veya balonlaşabilmektedir. Böylece anevrizma oluşur.
• Anevrizma aynı zamanda atardamarın içindeki sürekli yüksek kan basıncı dolayısıyla da oluşabilmektedir. 
• Göğüste oluşan bir travma ile (örneğin araba kazası sonucu oluşan travma) oluşabilmektedir.
• “Marfan sendromu” gibi bazı tıbbi durumlar da anevrizmaya neden olabilmektedir. “Marfan sendromu” görülen kişilerin boyları çok uzundur, parmakları ince ve uzundur. Bu kişilerde damar yapısında incelme söz konusu olabilir.
• Nadir durumlarda tedavi edilmemiş sifilis (cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon) gibi enfeksiyonlar da aort anevrizmasına neden olabilmektedir.

 

Kimler Risk Altındadır?

Erkekler, kadınlara oranla AAA (En sık anevrizma tipi olan abdominal aortik anevrizmalar) için 5-10 kat daha yüksek riske sahiptirler. AAA riski, yaşlandıkça artmakta ve en sıklıkla 60-80 yaşları arasındaki kişilerde oluşmaktadır. Periferik anevrizmalar da 60-80 yaş arasındaki kişilerde sık görülmektedir.

 

Risk Faktörleri Nelerdir?

• Ateroskleroz (atardamarlarda yağ depolanması),
• Sigara Kullanımı (sigara içenler, 8 kat daha fazla riske sahiptirler),
• Aşırı kilo veya obezite,
• Aort anevrizması, kalp hastalığı veya atardamarların diğer hastalıkları için aile hikayesi,
• Aort duvarını zayıflatan bazı hastalıklar (Marfan Sendromu, tedavi edilmemiş sifilis, tüberküloz),
• Trafik kazası sırasında göğüs darbesi gibi travmalar,
• 35-60 yaşları arasında ciddi ve kalıcı yüksek kan basıncı (kontrol altına alınmamış basınç, tehlikelidir),
• Kokain gibi uyarıcı ilaçların kullanımı. 

 

Anevrizmanın Bulgu ve İşaretleri Nelerdir?

Anevrizmaların bulgu ve işaretleri tipine, yerleşimine ve patlayıp patlamadığına veya vücuttaki diğer yapılarla ilişkisine bağlıdır. Anevrizmalar yıllar boyunca herhangi bir şikayete yol açmaksızın oluşup büyüyebilmektedir. Çoğu AAA'lar (Abdominal Aort Anevrizmaları) yıllar boyunca yavaşça büyürmekte ve patlayana kadar herhangi bir şikayete yol açmayabilmektedir. Bazen muayene sırasında hastanın karnında nabız veren bir kitle fark edilebilmektedir. Eğer şikayete yol açarlarsa, bu şikayetler sırtta veya karnın kenarlarında derin batıcı tarzda ağrı, karında saatler veya günler boyunca süren sabit yanıcı ağrı, ayaklarda soğuma veya uyuşma şeklindedir. AAA patlarsa, şikayetler karnın alt kısmında veya sırtta ani ve şiddetli ağrı, bulantı ve kusma, ciltte terleme, baş dönmesi ve ayağa kalkınca artmış kalp hızı şeklinde oluşmektedır. Patlamış bir AAA nedeniyle oluşan iç kanama, hastada şoka yol açabilmektedir.

 

Torasik aort anevrizmaları, büyüyene veya patlayana kadar şikayete yol açmayabilir. Ortaya çıkan şikayetler; çenede, boyunda, sırtta veya göğüste ağrı veya öksürük, ses kısıklığı veya nefes almada zorluk şeklindedir.

 

Periferik anevrizmalarda ortaya çıkan şikayetler, boyunda, kolda veya bacakta hissedilen nabız veren kitle, kol veya bacak ağrısı, egzersiz krampı şeklindedir.

 

Anevrizma Tanısı Nasıl Konulur?

Anevrizmalar, rutin fizik muayene sırasında şans eseri bulunabilmektedirler. Sıklıkla göğüs veya karın ağrısı gibi başka nedenlerle yapılan ultrason, röntgen veya bilgisayarlı tomografi sırasında şans eseri bulunmaktadırlar. Anevrizma tanısı koymak için röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, anjiografi gibi yöntemler kullanılmaktadır.

 

Anevrizmalar Nasıl Tedavi Edilir?

Özellikle küçük olan ve ağrıya neden olmayan anevrizmalar dikkatli gözlem ile tedavi edilebilmektedir. Diğerleri büyümeyi engellemek ve komplikasyonları engellemek için tedavi edilmelidirler. Tedavi amaçları anevrizmanın büyümesini, diğer vücut yapılarına zarar vermesini, patlamasını engellemek ve hastanın normal günlük aktivitelerine devam etmesini sağlamaktır. İlaçla tedavi ve cerrahi, anevrizmaların iki tedavi şeklidir. İlaçlar cerrahiden önce veya cerrahinin yerine kullanılabilmektedir. İlaçlar kan basıncını azaltmak, kan damarlarını rahatlatmak ve patlama riskini azaltmak için kullanılmaktadır. Eğer anevrizma büyükse ve patlama riski varsa cerrahi önerilmektedir. Eğer anevrizmalarda diseksiyon gibi bir komplikasyon gelişmişse acil cerrahi gerekmektedir.

 

Erken Tanı Neden Önemlidir?

Sigara içen ve 65-75 yaş aralığındaki erkeklerin abdominal aort anevrizması açısından ultrason ile incelenmeleri, erken tanı açısından önerilmektedir. Aort anevrizmaları için tedavi önerileri, anevrizmanın boyutuna göre belirlenmektedir. Erken tanı konulan küçük anevrizmalar yakın takip ile tedavi edilebilmektedirler. Eğer aort çapı küçük ise (3cm'den az) ve herhangi bir şikayeti yoksa yakın takiple 5-10 yılda bir muayene gerekmektedirler. Eğer aort çapı 3-4 cm arasındaysa hasta yılda bir kez ultrason yapılması için doktora gelmelidir. Eğer aort çapı 4-4,5 cm arasındaysa her 6 ayda bir test yapılmaktadır. Eğer aort çapı 5 cm'den büyükse veya yılda 1 cm'den fazla büyüme varsa en kısa zamanda cerrahi yapılmalıdır.

 

Çoğu periferik anevrizmalar şikayete neden olmazlar. Çok nadiren patlarlar. Periferik anevrizmaların tedavileri, şikayet olup olmamasına, anevrizmanın yerleşim yerine ve atardamardan kan akımının engellenmediğine bağlıdır. Dizin arkasındaki 2,5 cm'den büyük bir anevrizmada genellikle cerrahi gerekmektedir.

 

Anevrizmaların Diseksiyonu Neden Acil Bir Durumdur?

Akut aort diseksiyonu, en sık acil cerrahi gerektiren aort hastalığıdır. Aort diseksiyonu, aort duvarının katları arasında yırtık olması ve kanın duvarın katları arasında oluşan yalancı lümene girmesidir. Çoğunlukla yaşlı kişilerde görülmektedir. Aortun patlaması halinde hayatta kalma şansı da azalacağından yeni oluşmuş aort diseksiyonu, acil ve hayati tehdit eden bir durumdur. Bu durum, genellikle Tip A (asendan torasik aortu içeren yırtılma) ve Tip B (desendan torasik aortu içeren yırtık) şeklinde sınıflandırılmaktadır. Tip A diseksiyonları, cerrahi yapılmayan her saat için %1 gibi yüksek bir ölüm riski taşırmaktadırlar. Tip B diseksiyonlu hastalarda yırtılma veya organlarda dolaşım bozukluğu olmadıkça cerrahi gerekmez. Diseksiyon cerrahisinde standart tüp greft yerleştirilmesi uygulanmaktadır.

Bu içerik Kent Sağlık Grubu tarafından hazırlanmıştır.
Yayımlanma : 20 Mayıs 2022 - 15:10
Son Güncellenme : 21 Nisan 2022 - 10:27