
Alzheimer Hastalığı
Alzheimer hastalığı, (bunama, demans), kişinin günlük yaşamını engelleyen; hafıza, soyut düşünme ve karar vermede bozulmaya yol açan, ilerleyici ve kronik bir beyin hastalığıdır. Geri dönüşümü olmayan ve ilerleyen bir hastalık olan Alzheimer’ın kesin tedavisi yoktur. Genellikle ileri yaşlarda görüldüğü gibi 18-20 gibi yaşlarda da görülebilir.
Alzheimer hastalığı, beynin düşünme, hafıza ve dil bölümlerini etkiler. Hastalığın başlangıcı sinsidir ve yıkım genellikle yavaştır. Alzheimer hastalığı, her insanı farklı biçimde etkiler. Etkisi büyük ölçüde kişinin hastalıktan önce nasıl olduğu, kişiliği, fiziksel durumu ve yaşam şekli ile ilgilidir. Alzheimer hastalığının erken dönem, orta dönem ve geç dönem olmak üzere 3 evresi vardır. Hiçbir hasta, hastalığın ilerleyişini bir diğer hasta ile aynı şekilde yaşamaz. Bu semptomların bazıları aşamaların herhangi birinde ortaya çıkabilir. Örneğin geç dönemde sıralanmış olan davranış değişiklikleri, orta dönemde yaşanabilir. Alzheimer hastalığının ilk belirtisi genellikle unutkanlıktır. Gün içerisinde yaşanan unutkanlıklar çoğunlukla günlük yaşamın yoğunluğundan kaynaklanabilir. Ancak, unutkanlıkla birlikte konuşma, anlama bozuluyorsa, algılama ve değerlendirmede sorun olduğu düşünülüyorsa, unutkanlık bir kafa travması sonucu olmuşsa, beyin iltihabı, beyin felci gibi hastalıklar ile birlikte unutkanlık başlamışsa, alkol ve uyuşturucu kullanımı ile birlikte sıklaşıyorsa özellikle kalp ameliyatı ile başlayan zihinsel bozukluklar ve unutkanlık varsa mutlaka önemsenmeli ve nöroloğa başvurulmalıdır.
Alzheimer hastalarında yakın zamana dair bilgileri hatırlama ya da yeni bilgiler öğrenme güçlüğü görülür. Ayrıca konuşma bozukluğu, karar verme güçlüğü, kişileri tanıyamama ya da yolunu kaybetme gibi başka zihinsel sorunlar da yaşanır. Alzheimer hastalarında tabloya çoğu kez davranış ve kişilik bozuklukları da eşlik eder. Özellikle hastalık ilerledikçe birçok hastada depresyon, saldırganlık, huzursuzluk, hayaller görme, uyku bozuklukları ya da amaçsızca dolaşma gibi ruhsal sorunlar görülebilir. Hastalığın ileri evrelerinde, belirgin davranış bozukluğu, halisünasyonlar, kelime bulma güçlüğünde artış, günlük aktivitelerini tek başına yapamama (giyinme, saç tarama, beslenme vb.), aile bireylerini tanıyamama, evin yolunu bulmada güçlük, tuvaletini kaçırma ve hatta yatağa bağımlılık gelişir.
Alzheimer hastalığının tanısı, kişinin fiziksel ve mental durumunun muayenesinin yanı sıra, yakın bir akraba ya da arkadaşından kişinin geçmişinin sorgulanmasıyla konulur. Hafıza kaybına yol açabilecek diğer hastalıkları ya da koşulları dışarıda bırakmak çok önemlidir. Alzheimer hastalığının kesin tanısı, ancak beynin otopsiyle incelenmesi sonucunda kesinleşebilir.
Alzheimer hastalığının kesin tedavisi ne yazık ki yoktur. Ancak belli bir süre, hastalığın ilerleme hızını yavaşlatacak ilaçlarla bazı yeni tedavi olanakları bulunmaktadır. İlaç tedavisi, Alzheimer hastalığını tümüyle durdurmaz ama bellek kaybını ve çeşitli zihinsel bozukluk belirtilerini hafifletir. Böylece hastanın günlük yaşam aktivitelerini sürdürmesi daha uzun süre korunur. Depresyon, huzursuzluk, uykusuzluk ya da hayaller görme gibi davranış bozukluklarını tedavi etmek için de kullanılmakta olan ilaçlar bulunmaktadır.