
Testis ve Epididim Enfeksiyonu
Testisler erkek üreme hücresi spermin üretildiği ve erkeklik hormonu testosteronun salgılandığı organlardır. Sperm testiste oluştuktan sonra eklenti organlarının yardımıyla gelişir ve hareket yeteneği kazanarak fonksiyon görebilir duruma gelmektedir. Bu organlardan en önemlisi epididimdir. Epididim testislerin arkasında yoğun bir şekilde dolanmış durumdaki ince mikroskobik tüplerden oluşmuş, testisin hemen arkasında testis boyunca uzanmış bir eklenti organıdır. Sperm epididim boyunca ilerlerken olgunlaşır ve kendi kendine hareket edebilme yetisi kazanmaktadır.
Epididimin enfeksiyonuna “epididimit”, testisin enfeksiyonuna “orşit” adı verilmektedir. Bu iki organın enfeksiyonu uygun antibiyotik tedavisi ile hızla tedavi edilmektedir, fakat kısırlık gibi potansiyel komplikasyonlarından dolayı erken tanı ve tedavisi gereken enfeksiyonlardır. Enfeksiyonun akut ve kronik olmak üzere iki farklı türü bulunmaktadır. Akut enfeksiyon hızla ortaya çıkar, genellikle her iki organı birden tutar ve tedaviye iyi yanıt vermektedir. Kronik enfeksiyon ise ciddi bir akut enfeksiyonu takiben ortaya çıkan, genelde tekrar eden ataklar ile karakterize nedeni tam olarak anlaşılamamış bir durumdur.
Akut Epididimit
Akut epididimitte enfeksiyon başlangıç evresinde epididimin alt kutbundadır, daha sonra hızla ilerleyerek epididimin tümüne ve daha sonra testise ilerler, bundan dolayı hastalık genelde “epididimoorşit” ya da “orşiepididimit” olarak tanımlanmaktadır. Enfeksiyon birdenbire başlayan şiddetli belirtilerle ortaya çıkar ve uygun tedavi ile hızla gerilemektedir. Çoğunlukla erişkin yaş dönemi hastalığıdır ama çocuklarda da rastlanabilmektedir.
Akut Epididimitin Nedenleri Nedir?
Enfeksiyona sıklıkla bakteriler neden olmaktadır. Bakteriler, epididime farklı yollardan ulaşabilmektedir. Çocukluk döneminde bakteri genellikle idrar kesesi ya da böbrekte var olan enfeksiyondan epididime ve testise ulaşmaktadır. Özellikle 1 yaşından küçük çocuklarda sıklıkla doğuştan gelen bir üriner sistem anomalisi (vezikoüreteral reflü vb.) vardır, bundan dolayı bakteri kökenli böbrek ve mesane enfeksiyonu bu çocuklarda daha kolay enfeksiyon ortaya çıkmaktadır. Ayrıca üriner sistem ile ilgili operasyon geçiren, idrar sodası taşıyan çocuklarda görülebilmektedir. Henüz ergenlik çağına ulaşmamış çocuklarda epididimitlerin çoğunun nedeni bilinmemekle birlikte Haemophilus influenzae tip B, salmonella, kabakulak ve klamidya isimli mikroorganizmaların etken olabileceği bildirilmektedir.
Seksüel olarak aktif erkeklerde bakterinin bulaş yolu üretradır. Öncelikle üretrayı tutan ve cinsel yolla bulaşan gonore ve klamidya gibi bakteriler en sık görülen hastalık etkenleridir. İdrar yaparken yanma ve akıntı şeklinde üretra enfeksiyonu belirtilerini takiben orşiepididimit gelişmektedir. Bazen bakteriler üretra enfeksiyonu yapmadan direkt olarak epididim ve testise de ulaşabilmektedir. Homoseksüel erkeklerde ise anal ilişkiye bağlı olarak bağırsak kökenli bakteriler ve Haemophilus influenzae isimli mikroorganizma enfeksiyon kaynağı olabilmektedir.
• 35 yaş üzerindeki erkeklerde cinsel yolla bulaşmayan ama idrar yolu enfeksiyonuna ya da prostat iltihabına neden olan bakteriler hastalık etkenidir.
• Enfeksiyona neden olan bakteriler kan yolu ile epididime ulaşabilmektedir. Bunun tipik örneği tüberküloz hastalarında görülen tüberküloz epididmittir.
• İyi huylu prostat büyümesi ve üretra darlığı gibi aşağı idrar yollarında anatomik bozukluğu olan ya da bu bölgelerden operasyon veya girişim geçirenlerde ve sonda taşıyanlarda orşiepididimit ortaya çıkabilmektedir.
• Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlarda veya AIDS hastalarında virüslere bağlı epdidimoorşit ortaya çıkabilmektedir.
• Kalp ritim bozukluğu tedavisinde kullanılan amiodaron isimli ilaç epididim baş kısmında birikerek kimyasal epididimite neden olabilmektedir.
• Ağır kaldırma ile ortaya çıkan basınç artışı sırasında steril idrarın idrar yollarından epididime geri akımı ile kimyasal epididimit gelişebilmektedir.
• Aşırı cinsel heyecan sonrasında epididimit ortaya çıkabilmektedir.
• Hastaların bir kısmında ise hastalığın nedeni bilinmemektedir.
Akut Epididimitin Belirtileri Nelerdir?
İlk belirti, epididimde ve testiste künt vasıflı çok şiddetli ağrıdır. Ağrı testisin arkasından başlar ve ardından tüm testise yayılmaktadır. Daha sonra kasıklara doğru yayılmaya başlar, hastalar ayakta iken ve yürürken ağrıyı hafifletmek için testisini yukarı kaldırma gereği duymaktadır. Bu belirti ortaya çıkmadan önce enfeksiyonun kaynağı olabilecek idrar yollarındaki bir başka yerdeki enfeksiyon belirtileri ortaya çıkmış olabilir. Bunlar; cinsel yolla bulaşan üretritde üretra kaynaklı akıntı, üretrada yanma ve kaşıntı, idrar kesesi enfeksiyonu (sistit) geçirenlerde kasık ağrısı, sık idrar gitme, acil idrar hissi ve ağrılı idrar yapma, prostat enfeksiyonu (prostatit) bulunanlarda ateş, makata vuran ağrı, sık idrar gitme, acil idrar hissi ve ağrılı idrar yapma, böbrek enfeksiyonu (pyelonefrit) geçirenlerde yan ağrısı ve yüksek ateştir. Bazı hastalarda burada bahsedilen diğer enfeksiyon belirtileri olmadan hastalık doğrudan epididimden başlayabilir.
Diğer önemli belirti, torbadaki şişliktir. Hızla ortaya çıkar ve organ 3–4 saat içinde iki-üç misli boyuta ulaşabilmektedir. Torbalar kızarır, dokunmakla hassastır, ciltte sıcaklık olur. Hafif bir ateş yükselmesi olabileceği gibi 40 C° ye kadar yükselen ateş ile birlikte üşüme-titreme atağı gelişebilmektedir. Tüberküloz epididimit, genellikle ağrısızdır ve ateş olmaz, kimyasal epididimit ve amiodarona bağlı epididimit belirtileri daha hafiftir.
Akut Epididimit Nasıl Teşhis Edilir?
Hastanın tıbbi hikâyesini öğrenildikten sonra fizik muayene yapılmaktadır. Hastalığın tanısı, muayene ve sorgulama ile kolaylıkla konabilmektedir. İdrar yolları ile ilgili enfeksiyon şüphesi varsa idrar tetkiki ve idrar kültürü yapılır, üretradan akıntı varsa örnek alınarak bakteri varlığı açısından incelenmektedir. Özellikle testis torsiyonu şüphesi varsa testise gelen kan akımlarını incelemek için renkli Doppler ultrasonografi veya testis sintigrafisi tetkiki ile ayırıcı tanıya gidilmektedir. Testis torsiyonu hastalığının tedavisi, epididimoorşitten tamamen farklıdır, ayırıcı tanı yapılamayan olgularda operasyon yapılması gerekebilir, bu nedenle şüphe durumunda gerekli araştırmaların yapılması önemlidir.
Akut Epididimit Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavi, hastanın yaşına ve mikroorganizmanın tipine göre farklılık göstermektedir. Genç ve orta yaş erişkinlerde ve cinsel yolla bulaşan mikroorganizmaların neden olduğu düşünülen olgularda 3 haftalık ağız yolu ile alınan antibiyotikler verilmektedir. Sepsise bağlı hayatı tehdit edici bulguları olan, bağışıklık sistemi baskılanmış ya da diyabeti olan hastalar hastaneye yatırılmalı ve bulgular geriledikten 48 saat sonra taburcu edilmesi gerekmektedir.
Antibiyotik tedavisine ek olarak yatak istirahati, erken evrede buz torbası tatbiki, ağrı kesiciler ve antienflamatuar ilaçların kullanımı istenir. Akut dönemden sonra 5–7. günlerde torbalara lokal sıcak uygulaması iyileşmeye yardımcı olur. İyileşme yavaş olup, belirtilerin ortadan kaybolması 2 haftayı, epididimin normal şekline dönmesi 4 haftayı bulabilmektedir.
Tüberküloz epididimit, antitüberküloz ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır, eğer organ hasarı fazlaysa operasyon ile testis ve epididimin alınması gerekebilmektedir. Operasyon yapılmayanlarda iyileşme süresi çok uzundur, belirtiler tamamen ortadan kaybolmayabilir ve testiste küçülme ortaya çıkabilmektedir. Amidarone bağlı enfeksiyonda doz azaltılması yada ilacın kesilmesi ile belirtiler geriler, başka spesifik bir tedavi söz konusu değildir. Kimyasal epididimit kendiliğinden gerileyebilmektedir.
Akut Epididimitin Komplikasyonları Nelerdir?
Enfeksiyon erken dönemde tanı alıp uygun tedavi uygulandığında komplikasyon gelişme olasılığı çok azdır. Kan yolu ile mikroorganizma vücuda yayılabilir ve ardından sepsis gelişebilmektedir. Diğer testise yayılıp hastalık her iki testisi tutuğunda kısırlığa ortaya çıkabilmektedir. Tek taraflı akut enfeksiyon atağı sonrası, enderde olsa, epdidimdeki sperm taşıma kanallarında tıkanıklık ve semendeki sperm sayısında azalma olabilmektedir. Bu durumda diğer testis etkilenmediği için hastaların çoğu çocuk sahibi olabilmektedirler. Testislerin erkeklik hormonu salgılamasında yetersizlik görülmez. Hastalık kronikleşebilir, apseleşmeye gidebilir. Apseleşme olduğunda cerrahi girişim ile boşaltılmaktadır. Zamanında müdahale edilmeyenlerde apse kendiliğinden cilde açılarak fistülleşebilir. Hastalık kansere neden olmamaktadır.
Akut Epididimitten Korunma Yolları Nelerdir?
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için prezervatif kullanılması ve hastalık ortaya çıktığında –herhangi bir yakınma ya da bulgu olmasa da- partnerin tedavi edilmesi önemlidir. Hastalığa neden olan altta yatan diğer idrar yolları enfeksiyonları uygun bir şekilde tedavi edilmelidir, bu tür epididimit cinsel partnerinize bulaşmaz bu nedenle eş tedavisi gerekli değildir. Sık tekrarlayan akut atakları olan hastalara vazektomi yapılabilmektedir.
Akut Orşit Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Akut orşit, sıklıkla epididimit enfeksiyona eşlik eden bir enfeksiyon olmasına rağmen, sadece testisi tutan epididimde enfeksiyona neden olmayan durumlar da söz konusudur. Testis damarlanması zengin bir organdır, bu nedenle sistemik enfeksiyonlarda bakteri kan yolu ile organa ulaşarak akut enfeksiyona neden olabilmektedir. En sık görülen iki mikroorganizma kabakulak virüsü ve Brusella’dır. Ayrıca çok nadir de olsa tüberkülozda ve vücudun bir başka yerindeki bakteri kökenli enfeksiyon olduğunda bakterinin kana karışmasından sonra orşit ortaya çıkabilmektedir. Belirtiler akut epididimoorşitteki gibidir.
Ergenlik döneminde ve genç erkeklerde ortaya çıkan kabakulak enfeksiyonu, akut orşitin en sık rastlanan nedenidir. 10 yaşından önce kabakulak geçirenlerde çok enderdir ve neden 10 yaş üzerinde kabakulak geçirenlerde orşit gelişebilmektedir. Ek olarak kabakulak aşısı olan erişkin erkeklerde de orşit gelişebilmektedir. Bu tip enfeksiyonda tabloya epididimit eklenmez sadece testis tutulur. Belirtiler, akut epididimoorşitteki gibidir. Parotis bezlerinin şişmesinden 3–4 gün sonra orşit tabloya eklenir. Yüzde 10 olasılıkla her iki testis birden tutulur. Bu durumda üç hastadan birinde kısırlık gelişmektedir. Testisin erkeklik hormonu salgılama fonksiyonu bozulmaz. Kabakulak orşitinden korunmak için doğumdan sonra 18. ayda aşı yapılmaktadır. Kabakulağın çok erken döneminde (parotis bezlerinin şiştiği, orşit belirtileri ortaya çıkmadığı) kabakulak hiperimmünglobulin uygulaması orşit olasılığını azaltmaktadır. Bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda antibiyotikler verilmektedir. Kabakulak orşitinde antibiyotiklerin faydası olmaz. Ağrı ateş ve şişlik için ağrı kesici, ateş düşürücü ve antienflamatuvar ilaçlar kullanılabilmektedir. Ayrıca yatak istirahatı, süspansuvar ve ısı uygulaması faydalı olur.
Kronik Epididimit Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi ve Komplikasyonları
• Ciddi bir akut epididimiti takip eden, genelde sık hafif epididimit atakları ile karakterize, epididimde geri dönüşü olmayan değişikliklerin olduğu, tam bir iyileşmenin mümkün olmadığı bir durumdur.
• Akut alevlenmeler dışında belirti vermez. Akut alevlenmelerde ağrı çok şiddetli değildir, torbalarda bir miktar şişlik ve sertlik olur, ateş yükselmez. Fizik muayenede epididim kalınlaşmış ve bir miktar büyümüştür.
• Kronik epididimit alevlenmesinin bakteriyel bir idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle olduğu saptanırsa antibiyotikler verilmektedir. Bazen atakları önlemek için etkilenen tarafa vazektomi yapmak veya operasyon ile epididim ve vaz deferensi cerrahi olarak çıkarmak gerekmektedir.
• Kronik epididimit çift taraflı ise sperm kanallarında oluşan tıkanıklığa bağlı kısırlık gelişebilmektedir.